3 Ekim 2012 Çarşamba

Uyku ve Kriz anları..!!!

Herşey 7 ay önce başladı... :) İlk 3-4 ay sürekli uyuyarak geçiyordu. Ya artık şu gözleri açsa, bizi bir tanısa, artık dünyayı görebilse diyordum. "Dur sen daha gözlerini bir açsın görürsün o zaman" diyenler çoktu. Ben de kızıyordum. Ben çocuğumun herşeyi görebilmesi, hissedebilmesi, duyabilmesi için gün sayıyordum. İnsanlar sürekli "Duur dur bunlar iyi günlerin" diyordu herkes. Hiç bitmeyen iyi günler.. Bu da ayrı bir blog konusu.. Neyse,  sonuç olarak artık gözlerimiz açık, bizi tanıyor, kokuyu alabiliyor, sevgiyi hissedebiliyor ama uykusu gelip de uyuyamayınca kriz başlıyor işte...

Bugün başıma gelenleri anlatacağım yeni annelere ve eski annelere... :) İlk aşama; çok uykusu geliyor ya "heh tamam şimdi uyur" diyorum üzerinden yarım saat geçiyor. Hala zırıldayarak etrafa bakıyor. Bu arada kaşlar kızarmış durumda. Sonra biraz oyalıyorum ki iyice uykusu gelsin diye. Bir 15 dk sonra yeniden deniyorum. 2. aşamaya geçiyoruz. Bu sefer emziği yere atıyor, bağırmaya başlıyor. Tabii ben hala sakin olmaya çalışıyorum. Çünkü 1 saat geçmiş, biliyorum ki uykusu var. Etrafta birileri varsa beni kınayarak izliyor. Hani derler ya "Boşver, uykusu varsa uyur zaten" diye. Öyle bir şey yok! Var işte uykusu ama beceremiyor. N'apalım yani. İstiyorlar ki bırakayım ağlasın, iyice çıldırsın. Hatta "bırak ağlasın öyle uyur. Bir şey olmaz."  Bazıları da yardımcı olmak için "Ver bir de ben deneyeyim" diyor. Heh, işte o an ne diyeceğimi bilemiyorum. Kırmamak için "iyi peki dene" diyorum ama biliyorum ki daha da azacak. Ya, ben derdimi kime, nasıl anlatayım? İnsanları kırmamak için hep Peki diyorum ama sonra yine ben uğraşıyorum. Neyse, 3. aşama da 1 saat uyuyamayıp iyice çıldırdığı anlar. Son çare diyip yine emzirmeye çalışıyorum. Gözler ufaktan kısılıyor. Bu arada kendi kendine "ııııı-ıııı-ııı" ninni söylüyor uyumak için. Ben ayrı, o ayrı "ııı-ıııı-ııııı" bir 5 dk gidiyoruz. Sonunda mutlu son. Uyuyor. Yatağına yatırıyorum. İşte burada 3 olasılık var. Ya yatırırım yattığı anda ağlamaya başlar ve herşeye yeniden başlarız ya da yatırırım 5-10 dk sonra uyanır 1 saat daha aynı şeyleri yaşarız. Ya da en sevdiğim olasılık 2-3 saat uyur. Bugün ne mi oldu? 1. aşamada kucağımı yatak zannedip bir sağa bir sola döndü ve uyudu sonra da uyandı ve az önce bahsettiğim 2. olasılık oldu. Tam rahat bir nefes aldım. Uyudu diye kahvaltıya oturdum. "Aaayy, ne güzel kumrulara bak öpüşüyorlar. Şunların resmini çekeyim"dedim. Telefonumu almak için içeri girdim. VE bir anda göz göze geldik... :) Bana sırıttı. Sanki 3 saat uyumuş gibi. Ne yapabilirim ki? Güldüm ben de. Yeniden kucağıma aldım. Karnım gurulduyor bu arada. Yeniden oyalamaya başladım. Dışımdan gülüyorum filan ama içeride sinir katsayım iyice yükselmiş durumda. Neyse ki, babaannesi yetişti imdadıma. Biraz oyaladı. Baktık ki olmayacak "hadi ben meyve suyunu yapayım. Karnı iyice doyarsa uyur" dedim. Güzel güzel içtik meyve suyunu  da. Onu içerken bile gözler kısıldı. Kaşlar hala kıpkırmızı. Artık gözler de kızarmış durumda. Ama ne oldu? Meyve suyu bitti. Nehir Hanım iyice uyandı. Allah'ım çıldıracağım... Tabi bendeki sinirler ufaktan atmak üzere. Hadi altını da değiştireyim. Uyursa temiz olsun. Değiştirdik. Eee? Hadi uyu.. Yok arkadaş. Uyumayacak. Delirmek üzereyim. Tabii ki söylenmeye başladım. "Neden uyumuyorsun? Yeter artık!! şşşşşşşş... Sus.." sanki anlıyor. Bazıları anladığını iddia ediyorlar ama ben tam olarak anladığını sanmıyorum. Çünkü saçma sapan yüzüme bakıyor. 4. aşamaya geçtik. Kriz geçiriyoruz. Herşeye bağırıyor. Artık ikimiz de delirdik. Ben bağırıyorum arada. O da bana bağırıyor. Kasılıyor. Yok uyuyamıyor işte. "Ya biri yardım etsin beceremiyorum işte. Olmuyor. "Derken içimden. Yine babaanne geldi. Ver ben bağırta bağırta uyuturum olmazsa dedi. Ve sonuç; 30 sn sonra uyudu....... Bana mı garezin vardı çocuğum. Beni niye delirttin? Artık son aşamada olduğumuz için bir anda sızdın tabii...

Yaa, işte böyle. Herşey çok güzel. İyi ki doğmuşsun. İyi ki varsın. Seni çok seviyorum ama şu uyku ve kriz anların var ya... Oradan kaçmak istiyorum o anda... Bir de bunun benim de uykum olduğu gece seansları var tabii... Ben uyumak isterim, o uyumak ister.. İkimiz de son aşamaya kadar geliriz. en delirdiğim anda bir anda uyur. O zaman bile yatağına yatırırken korkuyorum. Aradan delirmiş vaziyette 2-3 saat geçince korkuyor tabii insan.

Büyüyorsun ama biraz zor oluyor.. Yine de seni çok seviyorum. Güzel Kızım... :)

2 Ekim 2012 Salı

Canlarım

Annelerle çocuklar birbirlerinin acılarını hisseder mi? Filmlerde hep hissetiklerini gösterirler. Doğru mu acaba?    Dün sabah Nehir'i uyuttuktan sonra kahvaltıya gittim. daha gider gitmez elimi yaktım her zaman ki gibi. tahminen aynı saatte Nehir de ağlayarak uyanmış. Ben de o anda ağlıyordum zaten. Hissetmiş midir? Bence gazdan uyandı ama.. :) Hem hissedilen bir şey olsaydı annem de hissederdi öyle değil mi? :)

Anne ile çocuk arasındaki bağdan bahsediliyor her zaman. Evet bir bağ var. Bebek annesinin kim olduğunu biliyor. Çünkü doğduğu andan itibaren onu doyuran sakinleştirmeye çalışan biri var. Kokusu bile yeter bebeğe. Ama internette deniyor ki 7 aylık bebek artık annesinin kim olduğunu ve bir kişi olduğunu bilirmiş. Aradan 7 ay geçtikten sonra ancak anlıyor annenin ne demek olduğunu. Gerçekten öyle. Bizimki beni çok uzaktan bile tanıyıp gülümsüyor ve bana doğru dönüyor. Kucağıma alayım diye. İnanılmaz güzel bir duygu. Birisinin beni bu kadar sevmesi ve bunu göstermesi inanılmaz bir duygu. Gece uykusunun arasında bile eliyle beni okşaması artık bilerek yaptığı bir şey. Yalnız kocamın da hakkını yemeyelim. Bir gece arabada kalabalıktık. Nehir daha çok küçüktü. "Birinin bana bu kadar muhtaç olması ve beni bu kadar sevmesi ne kadar ilginç değil mi? Başka kim bu kadar muhtaç olur ve sevebilir ki?" demiştim. Tevfik de "Ben!" demişti. İkisini de o kadar seviyorum ki. Ben de onlara muhtacım. Bazen Nehir'e bir şey olduğunu onu kaybettiğimizi düşünüyorum. Çıldıracak gibi oluyorum. Aynı şekilde Tevfik'i de kaybetmek istemem. Onlarsız hayat benim için çok boş olurdu. İyi ki varsınız. İyi ki beraberiz.